Suçu için hiç pişmanlık göstermedi.
- He exhibited no remorse for his crime.
Tom yaptığından pişmanlık hissetti.
- Tom felt remorse for what he had done.
Tom Mary'nin arabasını çaldıktan sonra vicdan azabıyla doluydu ve bir kalemde sildi.
- Tom was full of remorse after stealing Mary's car and writing it off.
Tom Mary'nin arabasını çaldıktan sonra vicdan azabıyla doluydu ve bir kalemde sildi.
- Tom was full of remorse after stealing Mary's car and writing it off.
Presented to the tears of soft remorse.