Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.
- I never read this book without being reminded of my old days.
2.30'da randevun olduğunu sana hatırlatmak istiyorum.
- I want to remind you that you have a 2:30 appointment.
Bu şarkı her zaman benim çocukluğumu anımsatıyor.
- That song always reminds me of my childhood.
Bana birini anımsatıyorsunuz.
- You remind me of somebody.
Kütüphaneden bir hatırlatma notu geldi.
- A reminder from the library has arrived.
Kütüphaneden bir hatırlatma notu geldi.
- A reminder from the library has arrived.
Hatırlatma için teşekkürler.
- Thanks for the reminder.
His eyes were green and every cat I see to this day reminds me of the exact contour of his face.
... remind us that America as never come easy ...
... Now, when I set this reminder Google Now will remind me at ...