remedy; medicine that works against the effects of poison

listen to the pronunciation of remedy; medicine that works against the effects of poison
الإنجليزية - التركية

تعريف remedy; medicine that works against the effects of poison في الإنجليزية التركية القاموس.

antidote
panzehir

Sen gerçekten melankolimin panzehirisin. - You are truly an antidote for my melancholy.

Bir panzehir bulmamız gerekiyor. - We need to find an antidote.

antidote
i., tıb. antidot, panzehir; çare
antidote
karşıtağı
antidote
antidot

Hiçbir antidot mevcut değildir. - No antidote is available.

antidote
(Tıp) Bir zehiri nötralleştiren veya tesirini gideren madde
antidote
hastalık etkisini giderici madde
antidote
{i} çare
antidote
ilâç
antidote
antidotal panzehire ait
antidote
herhangi bir bozukluğun etkisini giderici madde
antidote
(Tıp) Panzehir; s.2 Bir hastalığı veya tehlikeyi önleyen vasıta, çare
antidote
deva
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} antidote
remedy; medicine that works against the effects of poison
المفضلات