Bundan sonra sana güvenmek zorunda kalacağım.
- I'll have to rely on you from now on.
Sanırım bir şey için birine asla güvenmek zorunda kalmadığım için benim dostluk üzerine görüşüm oldukça kasvetli.
- I guess my view on friendship is pretty bleak because I've never really had to rely on anyone for anything.
Tom başkasına güvenmek istemedi.
- Tom didn't want to rely on anyone else.
Sanırım bir şey için birine asla güvenmek zorunda kalmadığım için benim dostluk üzerine görüşüm oldukça kasvetli.
- I guess my view on friendship is pretty bleak because I've never really had to rely on anyone for anything.
Tom hâlâ ebeveynlerine güveniyor mu?
- Does Tom still rely on his parents?
Ulaşım için ona güvenebileceğinizi biliyorum.
- I know you can rely on him for transportation.
Onun dakik olmasına güvenebilirsin.
- You can rely upon his being punctual.
Ona güvenebilirsiniz.
- You can rely upon him.
I know I can rely on you.
The city relies on the subway system.
... devices they rely on every day. ...
... other people are doing and not just rely on our principles to ...