Sanırım bir şey için birine asla güvenmek zorunda kalmadığım için benim dostluk üzerine görüşüm oldukça kasvetli.
- I guess my view on friendship is pretty bleak because I've never really had to rely on anyone for anything.
Bundan sonra sana güvenmek zorunda kalacağım.
- I'll have to rely on you from now on.
Tom başkasına güvenmek istemedi.
- Tom didn't want to rely on anyone else.
Sanırım bir şey için birine asla güvenmek zorunda kalmadığım için benim dostluk üzerine görüşüm oldukça kasvetli.
- I guess my view on friendship is pretty bleak because I've never really had to rely on anyone for anything.
Tom hâlâ ebeveynlerine güveniyor mu?
- Does Tom still rely on his parents?
Biz onun kararına güvenebiliriz.
- We can rely on his judgement.
O, güvenebileceğin bir adamdır.
- He is a man you can rely upon.
Ona güvenebilirsiniz.
- You can rely upon him.
I know I can rely on you.
The city relies on the subway system.
... not just contraceptive care, they rely on it for mammograms, for cervical cancer screenings. ...
... but these negotiations don't rely on trust ...