Ailemde dört kişi var.
- There are four members in my family.
Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım.
- I am surprised that your family has a Japanese car.
O büyük bir aileye ait.
- He belongs to a big family.
Onların soyadı posta kutusunda yazılıdır.
- Their family name is written on their mailbox.
Soyadınızın yazılışı nasıl?
- What's the spelling of your family name?
Aile, genç çocuklarının trajik ölümünün yasını tuttu.
- The family mourned the tragic death of their young child.
Yakın zamanda bir babanın büyük ailesinin huzurunda, erkek çocuklarımdan hiçbirinin avukat olmasını istemiyorum. dediğini duyduk.
- Not long ago we heard a father say in the presence of his large family, I don't want any of my boys to be lawyers.
Sami ailesini kandırdı.
- Sami fooled his family.
O yoksul aile her ay kıt kanaat geçiniyor.
- That poor family lives from hand to mouth every month.