الإنجليزية - التركية
تعريف related to technology في الإنجليزية التركية القاموس.
- virtual
- gerçekte etkili olan
- virtual
- {s} asıl
- virtual
- {s} sanal
Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.
-Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.
Tatoeba Projesi bizim sanal evimizdir.
-Tatoeba Project is our virtual home.
- virtual
- {s} gerçek kuvveti olan
- virtual
- {s} gerçek
Tom'u bizimle gelmesi için ikna etmek gerçekte imkansız olurdu.
-It would be virtually impossible to convince Tom to come along with us.
Sanal gerçekliği hiç deneyimledin mi?
-Have you ever experienced virtual reality?
- virtual
- virtuallygerçekte
- virtual
- sanal/as
- virtual
- gerçekte olan
- virtual
- gayriresmi
- virtual
- hakiki
- virtual
- (Denizbilim) virtüel
- virtual
- zahiri
- virtual
- zımni
- virtual
- gerçekte etkili olan, fiili, gerçek, asıl; gayriresmi (Resmen kabul edilmemiş fakat fiilen olmuş bir şeyi niteler): This is a virtual
- virtual
- fiilen
- virtual
- {s} 1. gerçekte etkili olan, fiili, gerçek, asıl; gayriresmi (Resmen kabul edilmemiş fakat fiilen olmuş bir şeyi niteler): This is a virtual
- virtual
- kuvvette olup eyleme geçmemiş
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف related to technology في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- virtual
virtual communication.
related to technology
الواصلة
re·la·ted to tech·no·lo·gyالتركية النطق
rileytıd tı teknälıciالنطق
/rēˈlātəd tə tekˈnäləʤē/ /riːˈleɪtəd tə tɛkˈnɑːləʤiː/
Resimler
المفضلات