He is sure to set a new record in the triple jump.
- O, üçlü atlamada yeni bir rekor kıracağından emin.
This year unemployment will reach record levels.
- Bu yıl işsizlik rekor seviyelere ulaşacak.
French unemployment is at a record high.
- Fransız işsizliği bir rekor yükseklikte.
She set the world record for the high jump.
- Yüksek atlamada dünya rekoru kırdı.