registers; makes a record of

listen to the pronunciation of registers; makes a record of
الإنجليزية - التركية

تعريف registers; makes a record of في الإنجليزية التركية القاموس.

records
(Bilgisayar) kayıt

Stokta yüzlerce kayıtlarımız var. - We have hundreds of records in stock.

Belge kayıtları savaşın 1700 yılında patlak verdiğini yazıyor. - The document records that the war broke out in 1700.

records
(Ticaret) dosyalar
records
(Ticaret) siciller
records
kayıtlar

O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı. - He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.

O, mali kayıtları nasıl tutacağını öğrenecekti. - He would learn how to keep financial records.

records
(Askeri) KAYITLAR, EVRAK: Dosya dolaplarında sandıklarda veya raflarda biriken ve muhafaza edilen, büro veya dolaplarda yer işgal eden hertürlü evrak, fotoğraf (film dahil) şekil ve özelliklerine bakılmaksızın her türlü fotokopi ve haritalar. Yayınlar ve ikmal maksadıyla elde tutulan kullanılmamış basılı kağıtlar bunun dışındadır. Bu terim dosyalar (files) ile aynı anlamda fakat daha şümullü bir terimdir ve daha geniş bir anlam taşır
records
arşiv
records
zabıtlar
الإنجليزية - الإنجليزية
records
registers; makes a record of
المفضلات