Kızıl Haç'a katkıda bulundu.
- She contributed to the Red Cross.
1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti.
- By the summer of 1920, the Red Scare was over.
Elmalar kırmızı veya yeşildir.
- Apples are red or green.
Kırmızı bir spor araba aldım.
- I bought a red sports car.
Sambo, Sovyet Kızıl Ordu tarafından yaratılmış bir Rus dövüş sanatıdır.
- Sambo is a Russian martial art created by the Soviet Red Army.
Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
- The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
Bizim aile bütçesi borçludur.
- Our family budget is in the red.
Tom kızıl saçlı biridir.
- Tom is the one with red hair.
Tom kızıl saçlı, değil mi?
- Tom is a redhead, isn't he?
Ahırlar kırmızı boyalıdır, çünkü kırmızı boya ucuzdur.
- Barns are painted red because red paint is cheap.
Babam posta kutusunu kırmızı boyadı.
- My father painted the letterbox red.
Ateşin sıcaklığı ile yanakları kızarmıştı.
- Her cheeks were tinged with red by the warmth of fire.
Bir domates gibi kızarmıştım.
- I was red as a tomato.
the Red Army.
Her hair had red highlights.
The girl wore a red skirt.
a red advertisement.
Tom said that he prefers red wine.
- Tom said he prefers red wine.
Tom said he prefers red wine.
- Tom said that he prefers red wine.
Be prepared for the rejection.
- Red için hazırlıklı olun.
Please read our disclaimer.
- Lütfen sorumluluk reddi beyanımızı okuyun.
Tom declined to comment on the matter.
- Tom sorunla ilgili yorum yapmayı reddetti.
Tom declined our job offer.
- Tom bizim iş teklifini reddetti.
What she wants to say just adds up to a refusal.
- Onun söylemek istediği sadece reddedeceği anlamına geliyor.
Your refusal to help complicated matters.
- Yardım etmeyi reddetmen işleri karıştırdı.
The Confederate leaders refused to accept defeat.
- Konfederasyon liderleri yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.
Grant refused to accept defeat.
- Grant yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.