Kızıl Haç'a para bağışladılar.
- They contributed money to the Red Cross.
O, kızılhaç'a isimsiz olarak büyük bir miktarda para bağışladı.
- He anonymously donated a large sum of money to the Red Cross.
Neden bankı kırmızıya boyadın?
- Why did you paint the bank red?
Neden bankı kırmızıya boyadın?
- Why did you paint the bench red?
Sambo, Sovyet Kızıl Ordu tarafından yaratılmış bir Rus dövüş sanatıdır.
- Sambo is a Russian martial art created by the Soviet Red Army.
Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
- The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
Bizim aile bütçesi borçludur.
- Our family budget is in the red.
Tom kızıl saçlı biridir.
- Tom is the one with red hair.
Hiç kızıl saçlı birini tanıyor musun?
- Do you know any redheads?
Mavi boya ile kırmızı boyayı karıştırın.
- Blend the red paint with the blue paint.
Babam posta kutusunu kırmızı boyadı.
- My father painted the letterbox red.
Gözlerin ağlamaktan kızarmış.
- Your eyes are red from crying.
Bir domates gibi kızarmıştım.
- I was red as a tomato.
the Red Army.
Her hair had red highlights.
The girl wore a red skirt.
a red advertisement.
Tom said that he prefers red wine.
- Tom said he prefers red wine.
Tom said he prefers red wine.
- Tom said that he prefers red wine.
Be prepared for the rejection.
- Red için hazırlıklı olun.
Please read our disclaimer.
- Lütfen sorumluluk reddi beyanımızı okuyun.
Tom declined Mary's invitation.
- Tom Mary'nin davetini reddetti.
Tom declined to comment on the matter.
- Tom sorunla ilgili yorum yapmayı reddetti.
I interpreted her silence as a refusal.
- Onun sessizliğini bir red olarak yorumladım.
What she wants to say just adds up to a refusal.
- Onun söylemek istediği sadece reddedeceği anlamına geliyor.
Roosevelt refused to accept the idea of defeat.
- Roosevelt yenilgi fikrini kabul etmeyi reddetti.
Grant refused to accept defeat.
- Grant yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.