idrarın ne renk; Berrak, koyu sarı, kırmızımsı veya bira gibi kahverengi mi?
- What color is your urine: clear, dark yellow, reddish, or brown like beer?
Kırmızımsı kahverengi çatılı bina bir kilisedir.
- The building with the reddish brown roof is a church.
Ben çocukken, komşuları korkutmak için bir evcil kahverengi ayım olsun istedim.
- When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors.
Kahverengi saçın çok güzel olduğunu düşünüyor musun?
- Do you think that brown hair is very beautiful?
1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti.
- By the summer of 1920, the Red Scare was over.
O, kızılhaç'a isimsiz olarak büyük bir miktarda para bağışladı.
- He anonymously donated a large sum of money to the Red Cross.
Elmalar kırmızı veya yeşildir.
- Apples are red or green.
Neden bankı kırmızıya boyadın?
- Why did you paint the bank red?
Sonbaharda yapraklar kahverengileşir.
- The leaves turn brown in the autumn.
Sambo, Sovyet Kızıl Ordu tarafından yaratılmış bir Rus dövüş sanatıdır.
- Sambo is a Russian martial art created by the Soviet Red Army.
Bizim aile bütçesi borçludur.
- Our family budget is in the red.
Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
- The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
Tom kızıl saçlı, değil mi?
- Tom is a redhead, isn't he?
Hiç kızıl saçlı birini tanıyor musun?
- Do you know any redheads?
Bu kan değil. Sadece kırmızı boya.
- This isn't blood. It's just red paint.
O saçını kırmızı boyadı.
- She dyed her hair red.
Bir domates gibi kızarmıştım.
- I was red as a tomato.
Ateşin sıcaklığı ile yanakları kızarmıştı.
- Her cheeks were tinged with red by the warmth of fire.
the Red Army.
Her hair had red highlights.
The girl wore a red skirt.
a red advertisement.
Tom said that he prefers red wine.
- Tom said he prefers red wine.
Tom said he prefers red wine.
- Tom said that he prefers red wine.
Be prepared for the rejection.
- Red için hazırlıklı olun.
Please read our disclaimer.
- Lütfen sorumluluk reddi beyanımızı okuyun.
Tom declined our job offer.
- Tom bizim iş teklifini reddetti.
He declined my proposal.
- O benim önerimi reddetti.
Your refusal to help complicated matters.
- Yardımı reddetmen olayları karıştırdı.
Your refusal to help complicated matters.
- Yardım etmeyi reddetmen işleri karıştırdı.
Grant refused to accept defeat.
- Grant yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.
Tom refused to accept defeat.
- Tom yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.