O tanınmış bir Amerikalı yazardır.
- That is a recognized American author.
Yıllar önce bu ilke yaygın olarak tanınmıştır.
- Years ago this principle was widely recognized.
Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
- Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
O dilbilim uzmanı olarak tanınmaktadır.
- She is recognized to be an expert on linguistics.
O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
- She was burned so extensively that her children no longer recognized her.
O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.
- She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.
Birinin bilgisinin sınırlarını tanımak önemlidir.
- It is important to recognize the limits of one's knowledge.
Tom Mary'yi oldukça iyi açıkladı, bu yüzden onu görünce onu tanımak kolaydı.
- Tom described Mary quite well, so it was easy to recognize her when I saw her.
Başkalarının hatalarını fark etmek kendi hatlarımızı farketmekten daha kolaydır.
- It's easier to recognize other people's mistakes than our own.
Başarısızlığının farkına varmalısın.
- You must recognize your failure.
Well-recognized problems of topical timolol identified from other studies include cardiac failure and bradycardia.
The US and a number of EU countries are expected to recognize Kosovo on Monday.
... Even in the old, predigital, traditional workplace, we recognized that workers had human rights. ...
... This was recognized long ago when people started building ...