rechtsstreit

listen to the pronunciation of rechtsstreit
ألمانية - التركية
(Kanun) dava, hak uyuşmazlığı {m}
hukuki ihtilaf
dava takibi
الإنجليزية - التركية

تعريف rechtsstreit في الإنجليزية التركية القاموس.

lawsuit
dava

Bu davanın anlamsız olduğunu hissediyor musun? - Do you feel that this lawsuit is frivolous?

Dan tüm dava boyunca masumiyetini korudu. - Dan maintained his innocence all along the lawsuit.

legal dispute
(Fizik) Hukukî anlaşmazlık
litigation
(isim) dava
lawsuit
duruşma
lawsuit
sorunca
lawsuit
dava ikamesi
litigation
(Ticaret) davalar
litigation
dava ikamesi
suit
kapama
suit
çok yakışmak
litigation
dava

Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır. - Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.

litigation
dava etme

Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır. - Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.

suit
dava

Ona karşı bir boşanma davası açtı. - She filed a suit for divorce against him.

Sami, Leyla'ya karşı dava açtı. - Sami launched a suit against Layla.

legal wrangle
yasal kavga
lawsuit
(isim) dava
suit
{i} (erkek için) takım elbise; (kadın için) döpiyes
suit
takım elbise tayyör