الإنجليزية - التركية
تعريف rearing; producing offspring في الإنجليزية التركية القاموس.
- breeding
- {i} yetiştirme
Tom yetiştirmek için bir çift tavşan besledi.
-Tom kept a pair of rabbits for breeding.
- breeding
- yavrulayarak
- breeding
- ıslah
- breeding
- kuluçka
- breeding
- (Çiftçilik) damızlık
- breeding
- yavrulayan
- breeding
- üreyerek
- breeding
- {f} yavrula
- breeding
- üreme
Bildiğim kadarıyla, bu kimyasal mikropların üremesini engelleyecek.
-To the best of my knowledge, this chemical will prevent germs from breeding.
Bu kimyasal mikropların üremesini engeller.
-This chemical will prevent germs from breeding.
- breeding
- {i} yavrulama
- breeding
- {f} üre
Bu kimyasal mikropların üremesini engeller.
-This chemical will prevent germs from breeding.
Bildiğim kadarıyla, bu kimyasal mikropların üremesini engelleyecek.
-To the best of my knowledge, this chemical will prevent germs from breeding.
- breeding
- {i} doğurma
- breeding
- {f} yavrula: pr
- breeding
- {i} görgü
- breeding
- {i} üretme
- breeding
- {i} görgü kuralları
- breeding
- {i} soy
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف rearing; producing offspring في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} breeding
rearing; producing offspring
الواصلة
rearing; pro·du·cing off·springالنطق
Resimler
السابق
المفضلات