Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
- I really look forward to your visit in the near future.
Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
- Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
Hakiki kadınların kıvrımları vardır.
- Real women have curves.
Sen hiç hakiki Macar tas kebabı yedin mi? Hayır ama gerçekten yemek istiyorum.
- Have you ever had genuine Hungarian goulash? No, but I'd really like to.
Zorbalık ciddi bir problemdir fakat onu saf dışı bırakmaya çalışmanın tamamen gerçekçi bir teklif olmadığını anlamak zorundayız.
- Bullying is a serious problem, but we have to understand that setting out to eliminate it entirely isn't a realistic proposition.
Tom'un çok saf olduğunu fark etmedim.
- I didn't realize that Tom was so gullible.
x bir reel sayı olmak üzere, x² + kx - 3k > 0 eşitsizliğinde k sabitinin alabileceği değer aralığını bulunuz.
- Determine the range of values of the constant k to which the quadratic inequality x² + kx - 3k > 0 holds for any real value of x.
Reel sayılar kümesi sayılamazdır.
- The set of real numbers is uncountable.
Buradaki asıl öncelik nedir?
- What's the real priority here?
Okuyucular, röportajların asıl hedefidir.
- The readers are the real target of interviews.
Aman Tanrım, bu dondurma gerçekten çok iyi!
- Damn, this ice cream is really good!
Sen Fransa'dayken seni gerçekten çok özlemiştim.
- I really missed you when you were in France.
x bir reel sayı olmak üzere, x² + kx - 3k > 0 eşitsizliğinde k sabitinin alabileceği değer aralığını bulunuz.
- Determine the range of values of the constant k to which the quadratic inequality x² + kx - 3k > 0 holds for any real value of x.
Mary gerçekten hasta değil. O numara yapıyor.
- Mary isn't really sick. She's just faking it.
Kötü hissediyordum, bu yüzden hastaneye kabul edildim. Fakat bende gerçekten sağlıksız bir şey olmadığı anlaşıldı.
- I felt bad, so I was admitted into the hospital. However, it turned out that there was nothing really wrong with me.
Tom Mary'nin ciddi olduğunu açıkladı.
- Tom realized Mary was serious.
Tom Mary'nin ciddi olduğunu fark etmedi.
- Tom didn't realize Mary was serious.
Herkes gerçekten samimiydi.
- Everybody was really friendly.
Biz gerçekten samimiyiz ve birbirimize her şeyi söyleriz.
- We're really close and we tell each other everything.
O gerçekten akıllı, değil mi?
- She's really smart, isn't she?
Seni anlamak gerçekten çok zor.
- Understanding you is really very hard.
En son yapmak zorunda kaldığın cidden zor şey neydi?
- What was the last really difficult thing you had to do?
Biri koltuğun altından uzaktan kumandayı çıkarmama yardım edebilir mi? Cidden sıkışmış oraya.
- Can someone help me fish out the remote from under the couch? It's really stuck in there.
O sahiden akıllı, değil mi?
- She's really smart, isn't she?
Sahiden mi? Adam, şaka yapıyorsun değil mi?
- Really?! Man, you're kidding right?
3 yaşındaki çocuğum harbiden sinirlerimi hoplatıyor.
- My 3-year-old is really getting on my nerves.
No he's not really, is he for reals? the big-eyed little girl asked her brother.
What is the real GNP of this polity?.
real father or real mother.
You mean you really can't swim?
- Can you really not swim?
They're having a really good time.
- They are having a really good time.
No one has ever seen a real unicorn.
I am a realistic person.
- I'm a realistic person.
I'm a realistic person.
- I am a realistic person.