ready, fully cooked

listen to the pronunciation of ready, fully cooked
الإنجليزية - التركية

تعريف ready, fully cooked في الإنجليزية التركية القاموس.

done
{s} yapılmış

Aynı şekilde yapılmış olması gerekiyor. - It needs to be done in the same way.

O, iyi yapılmış bir işti. - It was a job done well.

done
f., bak. do. s
done
sona ermiş
done
çok yorgun

Çok yorgun olduğunu biliyordum. - I knew you were done.

Tom Mary'nin çok yorgun olduğunu söyledi. - Tom said Mary was done.

done
(Bilgisayar) tamamlandı
done
{f} yap

Öyle bir şey yapmış olamaz. - He cannot have done such a thing.

O, bir günde yapılabilir. - It can be done in a day.

done
pişmiş

Bifteğinizi nasıl pişmiş istersiniz. - How would you like your steak done?

Bifteğimi iyi pişmiş istiyorum. - I'd like my steak well done.

done
öIüm döşeğinde
done
{s} kabul edilebilir
done
bitti

Dergi ile işin bitti mi? - Are you done with that magazine?

Benim vardiya neredeyse bitti. - My shift's almost done.

done
done in çok yorgun
done
{s} olmuş

Tom yaptıklarından pişman olmuş gibi görünüyordu. - Tom seemed to regret what he had done.

done
{s} iyi pişmiş

Bifteğimi iyi pişmiş istiyorum. - I'd like my steak well done.

Etimi iyi pişmiş severim. - I like my meat well done.

done
kabul

Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır. - It's very unlikely that the teacher will believe Tom's excuse for not having his homework done on time.

Biz bir şey yapılması gerektiğini kabul ettik. - We agreed that something must be done.

done
iyi pişmiş done brown iyi kızarmış done for mahvolmuş
done
tamam, bitti
done
{s} bıkmış
done
{s} uygun
done
oldu

Mümkün olduğunca kısa sürede onu yaptır. - Get it done as soon as possible.

Yapmış olduğundan dolayı ona teşekkür ettim. - I thanked him for what he had done.

الإنجليزية - الإنجليزية
done
ready, fully cooked
المفضلات