Denememi düzeltmek için okuyorum.
- I'm proofreading my essay.
Raporunu düzeltmek için zamanın yoktu.
- You didn't have time to proofread your report.
Tom, Mary'nin taslağını düzelterek iyi bir iş yaptı.
- Tom did a good job proofreading Mary's rough draft.
Tom benim evrakımı düzelterek iyi bir iş yaptı.
- Tom did a good job proofreading my paper.