reşit olmayan

listen to the pronunciation of reşit olmayan
التركية - الإنجليزية
minor

The law prohibits minors from smoking. - Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor.

You're under arrest for endangering the welfare of a minor. - Reşit olmayan birinin refahını tehlikeye düşürdüğünüz için tutuklusunuz.

underage
infant
reşit olmayan kimse
minor

The bar where Tom works lost its license because they had been selling alcoholic drinks to minors. - Tom'un çalıştığı bar reşit olmayan kimselere alkollü içki sattığı için ruhsatını kaybetti.

reşit olmayan
المفضلات