reçeteler

listen to the pronunciation of reçeteler
التركية - الإنجليزية
recipes
plural of recipe
reçete
prescription

I'll give you a prescription. - Size bir reçete vereceğim.

Sorry, we can't fill this prescription here. - Üzgünüm, bu reçeteyi burada dolduramam.

reçete
recipe

Here is a classic recipe for crème brûlée. - İşte crème brûlée için klasik bir reçete.

Mary can cook anything without using a recipe. - Mary reçete kullanmadan bir şey pişirebilir.

reçete
(doctor's) prescription
reçete
receipt
reçete
to prescribe
reçete
formula
reçete
cure
reçete
prescription; recipe
reçete
rx
التركية - التركية

تعريف reçeteler في التركية التركية القاموس.

reçete
Yol, yöntem, çare
reçete
Yol, yöntem, çare: "Reçete gibi kati ve veciz bir beyit ki, dört kelime ile bu derdin devasını söylüyor."- R. N. Güntekin
reçete
Yemek veya halk tedavisinde kullanılan ilâç tarifesi
reçete
Yemek veya halk tedavisinde kullanılan ilaç tarifesi: "Hele bir portakal şurubu reçetesini tarif etti..."- Ö. Seyfettin
reçete
Tedavi gören hastaya alması gereken ilaçları gösteren hekim tarafından yazılan ilaçların listesi
reçete
Üzerinde doktorun hastası için gerekli gördüğü ilaçlarla, bunların kullanılış biçimleri yazılı olan kâğıt
reçeteler
المفضلات