I'll give you a prescription.
- Size bir reçete vereceğim.
Sorry, we can't fill this prescription here.
- Üzgünüm, bu reçeteyi burada dolduramam.
Here is a classic recipe for crème brûlée.
- İşte crème brûlée için klasik bir reçete.
Mary can cook anything without using a recipe.
- Mary reçete kullanmadan bir şey pişirebilir.