التركية - الإنجليزية
تعريف reçeli في التركية الإنجليزية القاموس.
- reçel
- jam
Please tell me the secret to making good jam.
-İyi reçel yapma sırrını anlatır mısın bana lütfen.
She made jam from the apples.
-O, elmalardan reçel yaptı.
- erik reçeli
- (Gıda) plum jam
- incir reçeli
- (Gıda) fig jam
- reçel
- preserve
- reçel
- marmalade
What's the difference between jam and marmalade?
-Reçel ve marmelat arasındaki fark nedir?
- reçel
- {i} conserve
- gül reçeli
- rose jam
- mürdümeriği reçeli
- damson cheese
- portakal reçeli
- marmalade
- reçel
- syrupy jam, preserves, or marmalade
- reçel
- jam, preserve, conserve
- reçel
- (çin) chowchow
- reçel
- {i} preserves
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف reçeli في التركية التركية القاموس.
- ayva reçeli
- Ayva ve şekerden yapılan kokulu reçel
- erik reçeli
- Eriğin şeker ile kaynatılması sonucu yapılan reçeli
- kiraz reçeli
- Kirazın şeker ile kaynatılması sonucu elde edilen reçel
- kızılcık reçeli
- Kızılcık meyvesinden şeker katılarak yapılan ve genellikle ishale iyi gelen reçel
- meyve reçeli
- Meyveden yapılan şekerli tatlı
- reçel
- Meyveleri şekerle kaynatarak hazırlanan tatlı
- reçel
- Meyveleri şekerle kaynatarak hazırlanan tatlı: "Onlar kahve, süt, hatta kışın salep içmeyi, zeytin, peynir, reçel ve ekmek yemeyi tercih ederler."- A. Ş. Hisar
- vişne reçeli
- Taze vişne, şeker ve suyun kaynatılarak koyu kıvama getirilmesi sonucu yapılan reçel
- çilek reçeli
- Çilek ve şekerden yapılan kokulu bir tür reçel
المصطلحات ذات الصلة
reçeli
الواصلة
re·çe·liResimler
المفضلات