razı olmama

listen to the pronunciation of razı olmama
التركية - الإنجليزية
unwillingness
{n} a disinclination, backwardness
The property of being unwilling
the trait of being unwilling; "his unwillingness to cooperate vetoed every proposal I made
the trait of being unwilling; "his unwillingness to cooperate vetoed every proposal I made"
{i} lack of desire
razı olmamak
{f} object
razı olmamak
frown upon
razı olmamak
frown on
razı ol
{f} consenting
razı ol
accede
razı ol
{f} assent
razı ol
accede to
razı ol
settle for

Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry. - Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır.

Why settle for a Kia when you can clearly afford an Audi? - Bir Audi'ye paran rahat yeterken, bir Kia'ya neden razı olasın?

razı ol
consent to

I doubt that Tom will consent to do that. - Tom'un bunu yapmaya razı olduğundan kuşku duyuyorum.

They will not consent to your proposal. - Teklifinize razı olmazlar.

razı ol
{f} consent

I interpreted his silence as consent. - Sessizliğini razı olmasına yordum.

He finally consented to our plan. - Sonunda planımıza razı oldu.

razı olmamak
stand off
التركية - التركية

تعريف razı olmama في التركية التركية القاموس.

Razı olmamak
(Osmanlı Dönemi) AYC
razı olmama
المفضلات