When was your most recent dental appointment?
- En son diş randevun ne zamandı?
I took a taxi so that I would be in time for the appointment.
- Randevuya zamanında yetişeyim diye taksiye bindim.
Tom doesn't have a date for the Saturday night.
- Tom'un Cumartesi gecesi bir randevusu yok.
Jane could not believe it when her date polished off an entire chocolate cake.
- Jane randevusunda tüm bir çikolatalı kekin bittiğine inanamadı.
I have a rendezvous with my uncle tomorrow.
- Yarın amcamla randevum var.
Tom bought, for his rendezvous, a flower and a gifts.
- Tom randevusu için bir çiçek ve bir hediye aldı.
I can't go with you. I have an engagement.
- Seninle gidemem. Bir randevum var.
Do you have any engagement tomorrow?
- Yarın herhangi bir randevun var mı?
We must avoid calling on others without an appointment.
- Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.
Tom has an appointment with Mary at 2:30.
- Tom'un Mary ile 2.30'da bir randevusu var.