Ben kömürleri tırmıkla topluyorum.
- I'm being raked over the coals.
Tom Mary'ye yaprakları tırmıkla toplaması için yardım etmek istedi fakat o tek tırmığı kullanıyordu.
- Tom wanted to help Mary rake the leaves, but she was using the only rake.
Tom Mary'ye yaprakları tırmıkla toplaması için yardım etmek istedi fakat o tek tırmığı kullanıyordu.
- Tom wanted to help Mary rake the leaves, but she was using the only rake.
Tom bütün yaprakları tırmıkla topladı.
- Tom raked up all the leaves.
a sheep-raik = a sheep-walk.
Her sharp fingernails raked the side of my face.
The train was formed of a locomotive and a rake of six coaches.
We raked all the leaves into a pile.
The casino is just raking in the cash; it's like a license to print money.