Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

rainy weather

listen to the pronunciation of rainy weather
الإنجليزية - التركية
yağışlı hava

Yağışlı hava, on gün boyunca sürdü. - The rainy weather lasted for ten days straight.

Yağışlı hava onun bahçede çalışmasını önledi. - The rainy weather prevented her from working in the garden.

wet
ıslatmak

Tom ayaklarını ıslatmaktan nefret eder. - Tom hates to get his feet wet.

Senin ayaklarını ıslatmaktan korkma. - Don't be afraid to get your feet wet.

wet
ıslak

Tom eve sırılsıklam ıslak vardı. - Tom arrived home soaking wet.

Zemin ıslak görünüyor. - The ground seems wet.

wet
{i} yağmurlu hava
wet
{s} içkili
wet
ıslamak
wet
-e işemek
wet
{i} isteksiz kimse
wet
{s} yağışlı

Seattle çok yağışlı bir iklime sahiptir. - Seattle has a very wet climate.

Bu yağışlı havadan bıktım. - I am fed up with this wet weather.

wet
{f} içki ile kutlamak
wet
{s} hatalı
wet
ıslak,v.ıslat: adj.ıslak
wet
(İnşaat) ıslak, nemli
wet
(isim) martavalcı, ıslaklık, rutubet, yağmurlu hava, içki, içki yasağı karşıtı, isteksiz kimse
wet
içki yasağ
wet
kim

Hiç kimse kendi ellerini ıslatmadan başkasının gözyaşlarını kurulayamaz. - No one can dry another's tears without wetting his own hands.

İyi ki kimse ıslanmadı. - Luckily nobody got wet.

wet
{i} içki
wet
{i} içki yasağı karşıtı
الإنجليزية - الإنجليزية
condition of rainfall
wet
rainy weather

    الواصلة

    rai·ny weath·er

    التركية النطق

    reyni wedhır

    النطق

    /ˈrānē ˈweᴛʜər/ /ˈreɪniː ˈwɛðɜr/
المفضلات