Yağmur yağdığı için evde kaldık.
- Since it was raining, we stayed at home.
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Niçin yağmurluk giyiyorsun? yağmur yağmıyor, değil mi?
- Why are you wearing a raincoat? It's not raining, is it?
Bence yarın yağmur yağmayacak.
- I think it won't rain tomorrow.
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Sabahleyin yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu - It was raining cats and dogs this morning.
Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.
- Tomorrow it will rain in the south of England.
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Tekrar yağmur yağdırmak için kaç tane kurbanlık kuzuya ihtiyacımız var?
- How many sacrificial lambs do we need to bring the rain back?
Yağmur yağmak üzere; giysileri getir.
- It's about to rain; bring in the clothes.
Pazardan beri yağmur yağmaktadır.
- It has been raining since Sunday.
its raining cats and dogs, raining cats and dogs.
Bombs rained from the sky.
It will rain today.
The boxer rained punches on his opponent's head.
... raining and so on. And Hailo knows where I am all the time, and so Hailo has an offer ...