Bir demiryolu ağı tüm Japonya'yı sarar.
- A network of railroads spreads all over Japan.
Demiryolu istasyonu nerede?
- Where is the railroad station?
Sonra korkuluk yol verdi.
- Then the railing gave way.
Tom korkulukta kendini desteklemek zorunda kaldı.
- Tom had to support himself on the railing.
Ray, metal ya da tahtadan yapılmış ince ve uzun bir şeydir. Örneğin, trenler ray üzerinde gider, bu yüzden ona demir yolu treni diyoruz.
- A rail is a piece of metal or wood which is long and thin. For example, a train runs on rails, which is why we call it a railway train.
Tom her sabah işe giderken demiryolu raylarını geçer.
- Tom crosses the railroad tracks every morning on his way to work.
Birlik üyeleri, hafta sonu ceza oranlarını azaltmak için tekliflere sövüp saydılar.
- Union members railed against proposals to cut weekend penalty rates.
Sonra korkuluk yol verdi.
- Then the railing gave way.
Tom korkulukta kendini desteklemek zorunda kaldı.
- Tom had to support himself on the railing.
his breste and his brayle was bloodé – and hit rayled all over the see.
Chief Joyi railed against the white man, whom he believed had deliberately sundered the Xhosa tribe, dividing brother from brother.