Bir gök gürültüsü beni afallattı.
- I was taken aback by a thunderclap.
Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur.
- Thunder has been explained scientifically, and people no longer believe it is a sign that the gods are angry with them, so thunder, too, is a little less frightening.
Gök gürlediğinde korkarım.
- I get scared when it thunders.
Uzakta gök gürlediğini duydum.
- I heard it thunder in the distance.
At least three conflicting varieties of Raï drifted in through the open doorway of the bus, blasting from cafés in the square.