That would be a relief.
- Bu bir rahatlama olur.
Tom let out a big sigh of relief.
- Tom büyük bir rahatlama nefesi verdi.
What do you do for relaxation?
- Rahatlamak için ne yapıyorsun?
I just want a little more relaxation.
- Ben sadece biraz daha rahatlama istiyorum.
Knowing how much school for my kids is costing, it's impossible to relax with a beer and take it easy.
- Çocuklarımın okul maliyetini bildiğim için, bir bira ile rahatlamak ya da boş vermek imkansız.
Before going home, I have a few drinks to relax.
- Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.