rahatlamış

listen to the pronunciation of rahatlamış
التركية - الإنجليزية
relieved

I felt relieved when my plane landed safely. - Uçağım güvenle indiğinde rahatlamış hissettim.

John's parents seemed relieved to hear that he was safe. - John'un anne babası onun güvende olduğunu duydukları için rahatlamış görünüyorlardı.

relaxed

He feels relaxed when he's playing the guitar. - Gitar çalarken rahatlamış hisseder.

I feel relaxed with him. - Onunla rahatlamış hissediyorum.

rahatlamış
المفضلات