Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
- The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.
- This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.
Ben, yeni görevinde aktif bir rol alacağından eminim.
- I am sure you will take an active role in your new position.
Çevirmenin ikili bir görevi vardır.
- The interpreter has a double role.
O bizim için harika bir rol modeliydi.
- She has been a wonderful role model for us.
Tom'un erkek rol modeline ihtiyacı var.
- Tom needs a male role model.
Ebeveynler çocukları için örnek alınan kimseler olmalı.
- Parents should be role models for their children.
Böyle rolleri sevmeye başlıyorum.
- I'm starting to like such roles.
Ne zaman kadın ve erkeklerin geleneksel rollerini düşünsek, ailesine destek olan kocalar ve de aile ve çocuklarına bakan karılar aklımıza gelir.
- When we think of the traditional roles of men and women in society, we think of husbands supporting the family, and wives taking care of the house and children.
We get role cards in drama class telling us what our characters will be.
... So he was a role model that I looked up to. ...
... And let's see, role of government and it is ' you are first on this, Mr. President. ...