quickly; unexpectedly

listen to the pronunciation of quickly; unexpectedly
الإنجليزية - التركية

تعريف quickly; unexpectedly في الإنجليزية التركية القاموس.

like that
bunun gibi

Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum. - I wanna find something like that.

Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim. - A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.

like that
öyle

Ben asla öyle bir şey söylemezdim. - I'd never say something like that.

Ben asla öyle bir şey duymadım. - I never heard anything like that.

like that
o şekilde

Onu o şekilde bırakmak ister misin? - Do you want to leave it like that?

Patrona o şekilde karşı çıkman bayağı büyük cesaretti. - It was pretty ballsy of you to stand up to the boss like that.

like that
şöyle
like that
böyle

Senin böyle bir şey yapman alışılmadık bir durum. - It's unusual for you to do something like that.

Bütün öğretmenler böyle davranmaz. - Not all teachers behave like that.

الإنجليزية - الإنجليزية
like that

He was playing in the yard and, then, like that, he was gone.

quickly; unexpectedly
المفضلات