Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.
- I wanna find something like that.
Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim.
- A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.
Ben asla öyle bir şey söylemezdim.
- I'd never say something like that.
Ben asla öyle bir şey duymadım.
- I never heard anything like that.
Onu o şekilde bırakmak ister misin?
- Do you want to leave it like that?
Patrona o şekilde karşı çıkman bayağı büyük cesaretti.
- It was pretty ballsy of you to stand up to the boss like that.
Senin böyle bir şey yapman alışılmadık bir durum.
- It's unusual for you to do something like that.
Bütün öğretmenler böyle davranmaz.
- Not all teachers behave like that.
He was playing in the yard and, then, like that, he was gone.