put in a stable, keep in a stable; live in a stable; live as if in a stable

الإنجليزية - التركية

تعريف put in a stable, keep in a stable; live in a stable; live as if in a stable في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

stable

{s} dengeli

stable

{s} sağlam

Sami, çocukları için istikrarlı bir ortam sağlamak için çok sıkı çalıştı. - Sami worked very hard to provide a stable environment for his children.

stable

{i} ahır

Tom seni ahırlarda bekliyor. - Tom is waiting for you at the stables.

Ahır çiftlik evinin tam arkasında. - The stable is right behind the farm house.

stable

damız

stable

sürekli

stable

kalıcı

stable

ahıra koymak

stable

devamlı

stable

{s} sabit

stable

{s} değişmez

Bellek değişmez değildir. - Memory is not stable.

stable

özel bir ahırın atları ve uşakları

stable

sağlam/kararlı

stable

ahırdaki atlar

Leyla ahırdaki atlarını vurdu. - Layla shot her horses in the stable.

stable

{s} azimli

stable

ahıra koy

stable

kararlı,stabil

stable

(Diş Hekimliği) Durağan, sabitlenmiş, dengelenmiş

stable

{i} ekip

stable

(Askeri) KARARLI (SÜRECELİ), İSTİKRARLI, DEĞİŞMEZ

stable

{i} atlar ve seyisler

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف put in a stable, keep in a stable; live in a stable; live as if in a stable في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

{f} stable

الواصلة

put in a stable, keep in a stable; live in a stable; live as if in a sta·ble