pushed or pulled together

listen to the pronunciation of pushed or pulled together
الإنجليزية - التركية

تعريف pushed or pulled together في الإنجليزية التركية القاموس.

tight
tıkanmış
tight
tedariki güç
tight
sıkı gerilmiş kesat
tight
zorluk çeken
tight
{s} sarhoş
tight
su geçmez
tight
ucu ucuna
tight
zor elde edilir
tight
kısmık
tight
su geçirmez
tight
(Argo) çakırkeyif
tight
(pul) zor elde edilir
tight
sıkı

O, elimden sıkıca tuttu. - She held on to my hand tightly.

O, elimi kavradı ve onu sıkıca tuttu. - She took hold of my hand and held it tightly.

tight
{s} dar

Bu ayakkabılar çok dar. Acıtıyorlar. - These shoes are too tight. They hurt.

Göğsümde tatsız bir daralma hissettim. - I felt an uncomfortable tightness in my chest.

tight
esrik
tight
dili müşkül
tight
{s} sızdırmaz
tight
{s} kısa ve özlü
tight
(sıfat) sıkı, dar, gergin, kasılmış, sızdırmaz, zor, kritik, kısa ve özlü, cimri, eli sıkı, başabaş, sarhoş
الإنجليزية - الإنجليزية
tight
pushed or pulled together

    الواصلة

    pushed or pulled to·geth·er

    التركية النطق

    pûşt ır pûld tıgedhır

    النطق

    /ˈpo͝osʜt ər ˈpo͝old təˈgeᴛʜər/ /ˈpʊʃt ɜr ˈpʊld təˈɡɛðɜr/
المفضلات