Onu bile bile yaptın.
- You did that on purpose.
Onu bile bile yaptın, değil mi?
- You did that on purpose, didn't you?
Tom kasten camı kırdı.
- Tom broke the window on purpose.
Tom bunu kasten yapmadı.
- Tom didn't do it on purpose.
Jack annesinin değerli bir vazosunu kırdı, ama bilerek yapmadı, bu yüzden o kızmadı.
- Jack broke his mother's valuable vase, but he didn't do it on purpose, so she wasn't angry.
Bilerek onun hislerini incittim.
- I hurt her feelings on purpose.
Bunu mahsus yapıyorsun!
- You're doing it on purpose!