punishment the judge orders for a convicted offender

listen to the pronunciation of punishment the judge orders for a convicted offender
الإنجليزية - التركية

تعريف punishment the judge orders for a convicted offender في الإنجليزية التركية القاموس.

sentence
{i} cümle

Şimdilik Tatoeba'da Moğolca altı cümle var. - There are six sentences in Mongolian in Tatoeba as of now.

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var. - I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.

sentence
{i} hüküm

Dünyada en güçlü hüküm nedir? - What is the most powerful sentence in the world?

Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi. - Tom learnt that he was the only convict sentenced to life imprisonment in that prison.

sentence
{i} mahkeme kararı

Hakim mahkeme kararını okumaya başladı. - The judge started to read the sentence.

Malcom birçok mahkeme kararında onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü. - Malcom killed Tom because he was tired of seeing his name in lots of sentences.

sentence
{f} hüküm vermek
sentence
mahkum et

Hakim Tom'u üç yıl hapse mahkûm etti. - The judge sentenced Tom to three years in prison.

Hakim Tom'u altı ay hapse mahkum etti. - The judge sentenced Tom to six months in jail.

sentence
(Havacılık) cezalandırmak
sentence
mahkümiyet
sentence
yargı

Yargı ve hüküm farklı şeylerdir. - A verdict and a sentence are different things.

sentence
tümce

Bu tümcede bir yazım hatası var. - This sentence has a typo.

sentence
{i} söz

Haydi bu konuda yeni sözcük haznesiyle cümleler bulun, yandaki _____ listesine onları ekleyin; ve çevirin. - Let's find sentences with new vocabulary on this topic, add them to the following list: _____; and translate them.

Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır. - But that's not the whole picture. Tatoeba is not just an open, collaborative, multilingual dictionary of sentences. It's part of an ecosystem that we want to build.

sentence
(isim) cümle, tümce, söz, karar, özdeyiş, vecize, mahkeme kararı, hüküm, yargı
sentence
complex sentence girişik cümle
sentence
(Askeri) HÜKÜM: Bir askeri şahıs hakkında askeri mahkeme tarafından verilen karar
sentence
hüküm/cümle
sentence
tümce,v.hüküm ver: n.tümce
sentence
simple sentence yalın cümle
sentence
{f} mahkum etmek
sentence
{i} özdeyiş
sentence
compound sentence bileşik cümle
الإنجليزية - الإنجليزية
sentence
punishment the judge orders for a convicted offender

    الواصلة

    pun·ish·ment the judge orders for a convicted of·fend·er

    التركية النطق

    pʌnîşmınt dhi cʌc ôrdırz fôr ı kınvîktıd ıfendır

    النطق

    /ˈpənəsʜmənt ᴛʜē ˈʤəʤ ˈôrdərz ˈfôr ə kənˈvəktəd əˈfendər/ /ˈpʌnɪʃmənt ðiː ˈʤʌʤ ˈɔːrdɜrz ˈfɔːr ə kənˈvɪktəd əˈfɛndɜr/
المفضلات