İsyancıları cezalandırmak için ona ısrar etti.
- They urged him to punish the rebels.
Lincoln güneyi cezalandırmak istemedi.
- Lincoln did not want to punish the south.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
- Because he lied, he was punished.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
- He was punished for lying.