Tom yayıncılık işinde.
- Tom is in the publishing business.
O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.
- That publishing company is in the black.
O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.
- That publishing company is in the black.
Kitap yayıncılığına nasıl girdiniz?
- How did you get involved in book publishing?
Bugünden sonra el yazmasını bir yayınevine göndermek istiyorum.
- After today, I want to send the manuscript to a publishing house.
Dan bir kitap yayınlamak istedi.
- Dan wanted to publish a book.
Kitabımı yayınlamak zorundayım.
- I have to publish my book.
Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.
- Dan was under pressure to publish his scientific articles.
Bu yerel gazete, haftada bir yayınlanır
- This local newspaper is published once a week.
Profesör White, geçen yıl ilk kitabını yayınlandı.
- Professor White published his first book last year.
Uyuşturucu ile ilgili suçlar konusunda Doyle'nin çalışmasında sunulan argüman bir beyaz kağıt olarak ilk kez yayımlandı.
- The argument presented in Doyle's study was first published as a white paper on drug-related crimes.
Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
- The book was published posthumously.
... the celebrity and publishing model. ...
... at elite schools, they're not publishing at all. ...