(Felsefe) Fiilî sebep, birşeye doğrudan neden olan şey. Örn: Trafik kazasında ölen bir yayanın fiilî ölüm sebebi arabanın çarpması sonucu geçirdiği iç kanamadır, ancak nihaî sebep ya da asıl sebep (ultimate cause) ise aracın sürücüsünün uyumasıdır. (bkz. ultimate cause)
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف proximate causes في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
An event which, in a natural and continuous sequence, unbroken by any efficient intervening cause, produces an injury, and without which the injury would not have occurred