The protesters demanded government reform.
- Protestocular hükümetten reform talep etti.
He protested against the new plan.
- O yeni planı protesto etti.
The sinking of the RMS Lusitania caused an international outcry.
- RMS Lusitania'nın batması uluslararası bir protestoya neden oldu.
Tom stopped protesting.
- Tom protesto etmeyi durdurdu.
The police used tear gas against the protesting students.
- Polis protestocu gençlere karşı biber gazı kullandı.