Three of the protesters were wounded.
- Protestocuların üçü yaralandı.
The protesters barricaded the entrance.
- Protestocular girişe barikat kurdular.
All the students protested against the war.
- Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
He didn't open his mouth to protest.
- O, protesto etmek için ağzını açmadı.
The sinking of the RMS Lusitania caused an international outcry.
- RMS Lusitania'nın batması uluslararası bir protestoya neden oldu.
Tom stopped protesting.
- Tom protesto etmeyi durdurdu.
He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
- O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.