He protested against the new plan.
- O yeni planı protesto etti.
He didn't open his mouth to protest.
- O, protesto etmek için ağzını açmadı.
Beth protested, but her mother reminded her that she was incredibly fat.
- Beth protesto etti, ancak annesi onun inanılmaz şişman olduğunu hatırlattı.
Some of his officers protested.
- Onun subaylarından bazıları protesto etti.