Tom korunaklı bir hayat yaşıyordu.
- Tom lived a sheltered life.
Tom çok korunaklı bir yetiştirmeye sahipti.
- Tom had a very sheltered upbringing.
Tom korunaklı bir hayat sürdü.
- Tom has led a sheltered life.
Tom korunaklı bir hayat yaşıyordu.
- Tom lived a sheltered life.
The boat was much safer, during the storm, in the sheltered cove.