proposition, suggestion; tender; plan; offer of marriage

listen to the pronunciation of proposition, suggestion; tender; plan; offer of marriage
الإنجليزية - التركية

تعريف proposition, suggestion; tender; plan; offer of marriage في الإنجليزية التركية القاموس.

proposal
teklif

Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim. - After the hatchet job my boss did on my proposal, I'm not sure how long I want to keep on working here.

Onun teklifini reddetti. - She refused his proposal.

proposal
öneri

Daha makul bir öneri Emmet'in teorisi ile ilgili Leech'in sunduğudur. - A more plausible proposal is the one Leech presented in conjunction with Emmet's theory.

Ben önerini destekliyorum. - I am in favour of your proposal.

proposal
{i} evlenme teklifi

O, evlenme teklifini geri çevirdi. - She turned down his proposal.

O onun evlenme teklifini henüz kabul etmedi. - She has not yet accepted his proposal.

proposal
{i} önerge
proposal
{i} tasavvur
proposal
{i} tasarı
proposal
plan/teklif
proposal
{i} plan
proposal
{i} önerme
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} proposal
proposition, suggestion; tender; plan; offer of marriage
المفضلات