O, çocuklarını nasıl terbiye ediyor?
- How does he teach his kids manners?
İnsanları parmakla göstermek terbiyesizlik.
- It's bad manners to point at people.
Ebeveynlerin sana adabımuaşeret öğretmedi mi?
- Didn't your parents teach you manners?
Tom'un güzel töreleri var.
- Tom has good manners.
Affedersiniz, benim törelerim nerede?
- Excuse me, where are my manners?
Masa görgüsünü onlara kim öğretti?
- Who taught them table manners?
Bu kitap Amerika'nın görgü ve gelenekleri üzerinedir.
- This book is on the manners and customs of America.
Fakat onun edepsizliği var.
- But he has bad manners.