الإنجليزية - التركية
تعريف prompt; both soon and quickly في الإنجليزية التركية القاموس.
- promptly
- acilen
Niçin? Çünkü Terry Tate her zaman acilen cevap verdi, nedeni odur.
-Why? Because Terry Tate always replied promptly, that's why.
Lütfen kırık olanı acilen değiştirir misin?
-Would you please replace the broken one promptly?
- promptly
- zamanında, vaktinde; gecikmeden; hemen
- promptly
- çabukça
- promptly
- tam zamanında
- promptly
- vaktinde
Sihirbazlar hapishane nüfusundan ayrıldı ve şafak vaktinde vuruldu.
-The magicians were segregated from the prison population and shot promptly at dawn.
- promptly
- zamanında
Tom borçlarını zamanında öder.
-Tom pays his debts promptly.
- promptly
- hızlı şekilde
- promptly
- hızla
- promptly
- tam (zaman için)
- promptly
- tezelden
- promptly
- hemen
Hangi şekilde oy veriyorsun, Matthew? Muhafazakar dedi Matthew hemen.
-What way do you vote, Matthew? Conservative, said Matthew promptly.
Lütfen hemen rezervasyonunuzu yaptırın.
-Please make your reservations promptly.
- promptly
- derhal
O durumla derhal baş etmişti.
-He promptly coped with the situation.
- promptly
- tez
- promptly
- (zaman için) tam: It ended promptly at ten. Tam onda bitti
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف prompt; both soon and quickly في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- promptly
prompt; both soon and quickly
الواصلة
prompt; both soon and quick·lyالنطق
Resimler
المفضلات