I like news programs on TV.
- Televizyonda haber programlarını severim.
I can write programs in Visual Basic.
- Visual Basic ile programlar yazabiliyorum.
I've started Android programming.
- Android programlamaya başladım.
Tom got good at programming in JavaScript.
- Tom JavaScript programlamada iyileşti.
Tom and Mary take every opportunity to find time in their busy schedules to spend time together.
- Tom ve Mary birlikte vakit geçirmek için kendi yoğun programları içinde zaman bulmak için her fırsatı değerlendirirler.
He is forgetful sometimes so never forget to remind him about the schedules.
- O bazen unutkan olduğu için ona programları hatırlatmayı unutma.
The program was programmed by programmers.
- Program, programcılar tarafından programlandı.
In many countries it is normal for all television programmes to have subtitles.
- Birçok ülkede tüm televizyon programlarının altyazılarının olması normaldir.