Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

profitable, able to effect the object

listen to the pronunciation of profitable, able to effect the object
الإنجليزية - التركية

تعريف profitable, able to effect the object في الإنجليزية التركية القاموس.

available
{s} mevcut

Mevcut tek oda iki kişiliktir. - The only room available is a double.

Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur. - The book is available in both hard and soft-cover versions.

available
müsait

Doktor şimdi müsait değil. - The doctor is not available now.

John şu an müsait mi? - Is John available now?

available
{s} var

İşe yarar bir yardım var mı? - Is there any help available?

Müsait bir tur rehberi var mı? - Is there a tour guide available?

available
{s} geçerli

Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir. - This offer is available for a limited time only.

Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir. - Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.

available
(Ticaret) mevcut olan
available
{s} kullanışlı
available
(Ticaret) elde hazır bulunan
available
kullanılır
available
müsait olmak
available
yararlanılır
available
elde

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
{s} eldeki
available
elde edilebilir

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
görüşmeye uygun
available
meşgul değil
available
kullanılabilir

Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak. - Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.

Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir. - This ticket is available for a whole year.

available
{s} hazır

Ayrıntılar hemen hazır değildi. - Details weren't immediately available.

Servisler hazır olacak. - Shuttles will be available.

available
olası
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} available