Onun oyunculuğu profesyonel düzeydedir.
- Her acting is on the level of a professional.
Sen bir profesyonelsin, ama ben bir amatörüm.
- You are a professional, but I am an amateur.
Deneyim bu meslek için gereklidir.
- Experience is requirement for this profession.
O, meslek olarak bir avukattır.
- He is a lawyer by profession.
Ben mesleki hayatta, kişisel duyguların bir kenara konulması gerektiğini biliyorum.
- I know that in professional life,personal feelings should be put aside.
Mesleki kariyeri mahvoldu.
- His professional career was bankrupt.
Bence bu enteresan bir uzmanlık alanı.
- I think that's an interesting profession.
Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.
- Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.
- You need a professional to translate this.
Profesyonellerle uğraşmayı seviyorum.
- I love dealing with professionals.
Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.
- For a professional, he gave a poor account of himself in today's game.
Leyla profesyonel bir iş çıkardı.
- Layla did a professional job.
Tom profesyonel bir iş çıkardı.
- Tom did a professional job.
Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.
- This very interesting test reveals your professional personality.
Şarkıcılığı hep meslek olarak yapmak istemişimdir.
- I always wanted to be a professional singer.
My father was a barrister by profession.
Despite his continued professions of innocence, the court eventually sentenced him to five years.
His conduct is against the established practices of the legal profession.
Rosario was a young novice belonging to the monastery, who in three months intended to make his profession.
... And professionally, coming to the U.S. was something that I ...