تعريف professional في الإنجليزية التركية القاموس.
- profesyonel
Sen oldukça bir profesyonel gibi gitar çalıyorsun, değil mi?
- You play the guitar quite like a professional, don't you?
Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
- I hired a professional to repair the stove.
- mesleki
Mesleki deneyimin var mı?
- Do you have professional experience?
Mesleki kariyeri mahvoldu.
- His professional career was bankrupt.
- fenni
- (Bilgisayar) meslekle ilgili
- {s} meslek
Mesleki deneyimin var mı?
- Do you have professional experience?
Mesleki kariyeri mahvoldu.
- His professional career was bankrupt.
- meslekçe
- {s} kararlı
- {i} para için yapan kimse
- iş için
- {s} mesleğe ait, mesleki
- {i} mütehassıs
- profesyonel kimse
- {s} meslekten yetişme
- {i} meslekten yetişme kimse
- {i} fikir işçisi
- ustalıklı
- {s} para için yapan
- {i} uzman
Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.
- You need a professional to translate this.
Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?
- Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals?
- {s} azimli
- ustalıkla
- (Tıp) mesleki uğraşıya bağlı, mesleki çalışma sonucu oluşan
- profession- allymeslek bakımından
- (Ticaret) meslek olarak yapılan
- profession
- {i} meslek
O, meslek olarak bir avukattır.
- He is a lawyer by profession.
O, meslek olarak bir doktordur.
- He is a doctor by profession.
- professional accountant
- (Ticaret) serbest muhasebeci
- professional association
- mesleki arkadaşlık
- professional ethics
- iş ahlakı
- professional golfer
- profesyonel golfçü
- professional life
- meslek yaşamı
- professional person
- profesyonel kişi
- professional relation
- iş ilişkisi
- professional tennis player
- profesyonel tenisçi
- professional wrestling
- profesyonel güreş
- professional assistant
- profesyonel asistan
- professional expertise
- mesleki uzmanlık
- professional indemnity
- profesyonel tazminat
- professional life
- Profesyonel yaşam
- professional mobile radio
- profesyonel mobil telsiz
- professional ability
- mesleki beceri
- professional advertising
- (Turizm) ticari reklamcılık
- professional architect
- (Ticaret) yüksek mimar
- professional care
- (Ticaret) mesleki özen
- professional dignity
- (Kanun) meslek onuru
- professional earnings
- (Ticaret) serbest meslek kazançları
- professional education
- (Eğitim,Ticaret) mesleki öğretim
- professional employees
- profesyonel işçiler
- professional ethical
- (Ticaret) iş ahlakına uygun
- professional ethics
- iş ahlâkı
- professional expenses
- (Ticaret) mesleki giderler
- professional experience
- mesleki tecrübe
- professional graphis adapter
- (PGA) Profesyonel Grafik Adaptörü
- professional illiteracy
- mesleki bilgisizilik
- professional illiteracy
- mesleki yetersizlik
- professional inability
- mesleki bilgisizilik
- professional inability
- mesleki yetersizlik
- professional inadequacy
- mesleki bilgisizilik
- professional inadequacy
- mesleki yetersizlik
- professional incomes
- (Ticaret) serbest meslek kazançları
- professional indemnity
- (Sigorta) mesleki tazminat
- professional indemnity
- (Ticaret) mesleki tazmin sigortası
- professional indemnity policy
- (Sigorta) mesleki tazminat poliçesi
- professional journal
- meslek dergisi
- professional liability
- (Ticaret) mesleki sorumluluk
- professional licence
- meslek ruhsatı
- professional licence license
- meslek ruhsatı
- professional marketing
- (Turizm) profesyonel pazarlama
- professional military education
- (Askeri) askeri mesleki eğitim
- professional music career
- profesyonel müzik kariyeri
- professional network
- mesleki bilgi sistem ağı
- professional occupation
- (Politika, Siyaset) profesyonel uğraşlar
- professional occupation
- (Avrupa Birliği) serbest meslek
- professional officer filler information system
- (Askeri) profesyonel subay ikmal personeli bilgi sistemi
- professional penalty
- (Kanun) mesleki ceza
- professional qualifications
- mesleki beceriler
- professional qualifications
- mesleki kalifikasyonlar
- professional secrecy
- (Avrupa Birliği) meslek sırrı
- professional secret
- (Ticaret) mesleki sır professional
- professional service firm
- profesyonel hizmet firması
- professional service unit
- (Askeri) SEYYAR SIHHİYE EKİBİ: Çeşitli ihtisas timleri ile lüzumlu hizmet unsurlarından meydana gelmiş Ordu Sağlık Teşkilatı seyyar ekibi
- professional service unit
- (Askeri) seyyar sıhhiye ekibi
- professional sickness
- (Ticaret) meslek hastalığı
- professional skill
- mesleki beceri
- professional tax
- (Ticaret) meslek vergisi
- professional training
- (Askeri) MESLEK EĞİTİMİ (HV.): Genel eğitim gösteren, devam mecburiyetli resmi bir kurs. Bu kurs; bir subaya, subaylık görevini yerine getirmede genel nitelik ve kabiliyetini artırma imkanı verir. Fakat; sırf Hava Kuvvetlerinin bir uzmanlık dalındaki bir veya daha çok görevi yerine getirecek nitelik kazandırması mutlak surette söz konusu değildir. Meslek eğitimi; askeri okullarda Hava Kuvvetleri Teknoloji enstitüsü programında gösterilen kursları ve ihtisasları; tıp, hukuk ve teoloji sahalarındaki subayların niteliklerini artırmak maksadıyla açılmış kursları içine alır
- professional unqualification
- mesleki yetersizlik
- professional unqualification
- mesleki bilgisizilik
- project management professional
- proje yönetimi profesyonel
- profession
- uzmanlık alanı
Bence bu enteresan bir uzmanlık alanı.
- I think that's an interesting profession.
- profession
- beyan
- profession
- ileri sürme
- profession
- kelime-i şahadet
- professionally
- profesyonelce
- computer professional
- profesyonel bilgisayarcı
- profession
- belli bir meslek üyeleri
- profession
- uğraş
Profesyonellerle uğraşmayı seviyorum.
- I love dealing with professionals.
- profession
- itiraf
- profession
- kesp
- professionals
- profesyonel
Bu insanlar profesyonel.
- These people are professionals.
Gönüllüler profesyonellere yardım eder.
- The volunteers help the professionals.
- health professional
- (Tıp, İlaç) Sağlık Uzmanı
- non professional
- olmayan profesyonel
- non-professional
- profesyonel olmayan
- profession
- mesl
- professionals
- profesyoneller
Gönüllüler profesyonellere yardım eder.
- The volunteers help the professionals.
Polis soygunun profesyonellerin işi olduğunu ortaya çıkardı.
- Police revealed that the heist was the work of professionals.
- Armed Forces Professional Entertainment Overseas
- (Askeri) Silahlı Kuvvetler Denizaşırı Bölgeler Personel Dinlenme Merkezi
- be professional
- profesyonel olmak
- medical professional training
- (Askeri) TIBBİ MESLEK EĞİTİMİ: Fertlerin sağlığı veya hastaların bakım ve tedavisi ile ilgili olarak doktorların, dişçilerin, veterinerlerin, hemşirelerin, sağlık hizmeti uzman subaylarının, eczacıların ve sağlık koruma uzmanlarının nezaret veya idaresi altında gösterilen eğitim ve öğretim
- microsoft office professional
- microsoft office professional
- profession
- {i} açıklama
Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.
- For a professional, he gave a poor account of himself in today's game.
- profession
- diploma gerektiren meslek
- profession
- {i} uğraşı
- profession
- {i} kelime i şahadet
- profession
- {i} sanat
- profession
- {i} inancın açıklanması
- profession
- {i} iddia, ileri sürme
- profession
- itiraf/meslek
- profession
- iş kolu
- profession
- {i} iş
Tom profesyonel bir iş çıkardı.
- Tom did a professional job.
Leyla profesyonel bir iş çıkardı.
- Layla did a professional job.
- profession
- {i} meslek; sanat; işkolu
- profession
- {i} yemin