Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

profession, vocation; employment; business; work

listen to the pronunciation of profession, vocation; employment; business; work
الإنجليزية - التركية

تعريف profession, vocation; employment; business; work في الإنجليزية التركية القاموس.

occupation
{i}

İşin ne ? Burada ne yapıyorsun? - What is your occupation? What do you do here?

Erkek kardeşimin şu anda işi yok. - My brother has no occupation now.

occupation
(Biyoloji) meslek

İnsanlara milliyet, cinsiyet veya meslek temelinde ayrımcılık yapmayın. - Don't discriminate against people based on nationality, gender, or occupation.

occupation
işgal

Gaziantep, 1921'de Fransız işgalinden kurtarıldı. - Gaziantep was freed from the French occupation in 1921.

Kemal Tahir Esir Şehrin İnsanları isimli kitabında İstanbul'un 1920'li yıllardaki işgal günlerini anlatır. - Kemal Tahir narrates the occupation days of Istanbul in 1920s in his book named The People Of The Slave City.

occupation
{i} uğraşı
occupation
{i} uğraş
occupation
{i} oturma
occupation
{i} uğraş, meşguliyet
occupation
(Tıp) Kişinin devamlı olarak meşgul olduğu iş veya sanat, meslek
occupation
sanat
occupation
army of occupation işgal ordusu
occupation
{i} kullanan
occupation
(isim) oturma, işgal, kullanan, uğraş, iş, meşguliyet, uğraşı
occupation
{i} işgal, zorla alma
occupation
uğraşı/meslek/işgâl
occupation
(Askeri) İŞGAL: Bir hedefin, esaslı bir mukavemet görmeden ele geçirilmesi
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} occupation